Mutfak etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Mutfak etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

Mutfağın Kişilik Değişimi

Sabah erkenden kalkıp kendimi yollara vurdum. Tam teşekküllü bir mutfak yapımı için elimden ne geliyorsa yapıyorum. Cuma akşamı, Serra'yla delirip mutfağın duvarlarını kırmızıya boyama kararı aldık. Normalde kendi mutfağım olmasına rağmen, annemlerin mutfağında zaman geçirdiğim için kendime uydurayım dedim. Ne de olsa fırınım o mutfakta ve ben neredeyse bütün vaktimi orada geçiriyorum. Annemin mutfağı bana göre değil! Hiç bir yere sığmıyorum!! Kitaplarım her yeri kaplıyor zaten! Malzemelerimi sormayın bile! Bu böyle olmaz diyerek başlanılan hatta kalkışılan bir iş olarak görülebilir tabi. Duvarlar kırmızıya boyandı. Yarın da IKEA'dan rafları almam lazım. Kafamda oluşturduğum plana göre her rafta ayrı bir bölümün malzemeleri yer alacak. Bir raf çikolata rafı veya bir raf pasta rafı gibi.. Malzemelerimin elimin altında olduğu düşüncesi beni rahatlatıyor. Oldum olası panik olan kişiliğime ters düşmeyecek şekilde dekore etmem gerekiyor. Herşeye nasıl mı aynı anda yetişiyorum? İnanın bende bilmiyorum! Özel güçlerim var sanırım! :) Umarım mutfağım güzel olur ve cicilerimi rahatlıkla yapabileceğim bir mekan yaratabilirim. Sırf bunun için bugün gittim ve kocaman bir kesme tahtası ( aynı Emeril'ın tahtası gibi), cupcake kalıpları, pasta süslemeleri, şeker hamuru kesme kalıpları ve bilimum duylar aldım. Herşey olmalı ya aman onlar eksik kalmasın! :) Rejimden değil ama yorgunluktan yine mısır gevreğine talim bir gündeyim. Biraz dinlenme iyi gelecek. Bon Appetit!

Babamı Çıldırtan Limonlu Bademli Tart


İnanılmaz kötü başlayan haftayı düşürsek, bugün gerçekten en güzel gündü diyebilirim gönül rahatlığıyla. Yunustan pasta hakkında aldığım güzel haberlerin üstüne bazı iç açıcı telefonlar aldım. Öncelikle şunu belirtmem gerekiyor; pastada kullandığım pandispanya geleneksel pandispanyadan biraz daha değişik. Biraz daha fransız vari diyebilirim :)). Beni tanıyanlar bilir, fransız hayranlığım vardır. Hemde bayağı! Sevilmesi beni nasıl mutlu etti anlatamam. Bildiğiniz gibi kazandığım bütün para, okul fonuma gidiyor. Bu durumda hem maddi hem manevi içimde kıpır kıpır bir şey oluşuyor. Yaklaştın kızım.. Yaklaştınn... Bu yolda bana destek olan herkese milyonlarca kere minnettarım. Özellikle Yunus ve Uğur'a. Onların isimlerini belirtmezsem orta yerimden çatlayabilirdim :)) Gelelim bugünün tatlı mönüsüneeee! Sevgili kurabiye canavarı kıvamındaki babam için bir şey yapmak istedim. Kendisi hem hiçbir şeyi beğenmez hemde kritiklerinde üstüne yoktur. En sevdiği şey; hafif kekler! Mesela, limonlu ya da sade vanilyayı kek gibi. Beni de şaşırtıyor açıkçası. Kolay zannediyorsanız çok yanılıyorsunuz! Kekler kolay da, önümde sayamayacağım kadar tarif ellerimi kıpır kıpır ederken şimdi oturup limonlu kek mi yapacağım diye düşünmüyor değilim :). (Buşkocum bunları okurken içten içe kızmamanı temenni ediyorum ) Bende düşündüm, Limonlu ve Bademli Tart yapmaya karar verdim! Ohhh! İçinde 150 gr. badem içi, şeker, yumurta ve tereyağ olan bir içim su! Tabanında da un, şeker, tereyağ, bir tutam tuz, yumurta var. Muhteşem birleşimler öbeği! İçindeki bademin çokluğundan biraz badem ezmesini anımsayabilirsiniz yerken ama oldukça hafif. Fıstık gibi oldu cici tartım! Babamda güzelce çay eşliğinde yedi, bitirdi hatta süpürdü :). Mutfaktan süzülen koku benim içimi eritiyor resmen. Hele ki, benim gibi rejimdeyseniz!!! Bu işin en riskli yanlarından biri de bu! Evet! Kilo alıyorsunuzzzzzz.. Ben şişmanlamam falan demeyin. Alıyorsunuz işte! Lami cimi yok! :) Akşam mısır gevreğiyle doymak zorunda kaldım ne yazık ki. En son skinny kotlarım üstüme olmuyordu. Eh, küçük hanım rejime girmen lazım dedim kendi kendime. Şu anda halimi görseniz, tart bana bakıyor ve ben yan gözle tarta! İşkenceeeee.. Bon Appetit!

Feda-i CheeseCake'lerim







İşin en zor kısmı hiç bilmediğiniz bir şeyi yapmak bana göre! Her geçen gün ne kadar ilerlediğimi gördükçe inanın AlphaVille dinlerken dans ediyorum :). Ne kadar muhteşem bir his olduğunu ve istediği bir şeyi başarmaya yüz tutmuş arkadaşlar bilirler :). Tabi aralarda kriz geçirdiğim, mutfağın yerinde içime kapanmış bir şekilde oturduğum ya da denediğim bir tatlının rezalet olduğu deneyimler yaşıyorum. Bakmayın, çabuk demoralize olan biriyimdir. Fakat hayata tutunduğum bu konudaki azmim, beni yeniden ayağa kaldırıyor. Deneyimler, deneyimler, deneyimler.. En güzel anlar ise, sipariş aldığım zamanlar oluyor. Gözlerinizi kapatın ve düşünün! Hedefinize ne kadar yaklaştığınızı düşünün okuyucularım. İçiniz kıpır kıpır etmiyor mu? Felaketlerimden birini anlatmak istiyorum size; Dün her zaman yaptığım soğuk CheeseCake kalıplarının dışına çıkayım dedim ve fırında pişen, hani güzel restaurantlarda yediğiniz, CheeseCake'lerden yapma girişimim oldu. Çok güvendiğim kitabımdaki reçeteyi denedim. Kalıbı tepsinin içine koyuyorsunuz ve aynı Creme Brulee, Kaymakçına veya Krem Karamel gibi pişiriyorsunuz 1,5 saat kadar. Zavallım kabardı çok fena! O kabarırken ben üzüldüm resmen. Fırından çıkardıktan sonra her yerine bisküvi parçacıkları serpiştirdim. Bir gece buzdolabında beklesin kendisi dedim. Bununla doymadım tabi ben ve akrabamızdan aldığım reçeteyi yürürlüğe soktum. Soğuk CheeseCake'imin tarifine çok benziyordu açıkçası. Bana daha güven verdi! O da 1 saat kadar pişti fırında. Ötekisi gibi buzdolabındaki yerini aldı. Bugün akşam 5 çayında Arzu, Annem ve Ben ağır dedikodu yaparken test edelim dedik. Sonucun tam bir felaket olduğunu düşündüğüm yavrucaklarım, inanın harika olmuşlardı! Özellikle Limonlu CheeseCake offffff.. Tam istediğim kıvamdaydı! Ağızda dağılan, yerken gözlerinizi hafif kıstığınız an vardır ya, işte tam öyle oldu :). Bon Appetit!

Çeyize Kaldırılan AGA Mutfak Önlüğü


Bugün yaptığım en güzel şey, Kanyonda AGA'ya girip kendime koyu yeşil AGA mutfak önlüğü almak oldu. Yani tamam onu giyip kirletme düşüncesi benim için dehşet verici! Ben de ne yaptım? Çeyizime kaldırdım tabi ki hihihi :). Babamdan söz aldım oradan bana fırın alacağına dair. Nasıl mutluyum anlatamam. Hoş, bu ne zaman olur bilinmez ama katalogları benimle incelemesi tüylerimi diken diken etti. Hmmpffhh.. Üstüne gidip kendime birkaç döküm tencere ve hamurişi kitabı daha aldım. Babam bana nazar değeceğinden korkuyor. Nede olsa artık ayakkabılar bana o kadar lezzetli gözükmüyor!
Bu hafta mutfak önlükleri tasarlamaya karar verdim. Rengarenk olacaklar. Ayrıca yarın önemli bir gün benim için çünkü Alman Pastası günü! Çok heyecanlıyım. Umarım düşündüğüm gibi bir sonuç elde ederim. Onu yapabilmek bana çok güç verecek. Aynı arabalara modifiye edilen nitro gibi :) Kötü senaryoda ise; İstanbulda en iyi Alman Pastası yapan yerin karşı komşunuz olması büyük bir avantaj :). (Arzucum , kobayım olarak, pastanın tadını denedikten sonra, beğenmezsen tarif ellerinden öper! :) )
P.S: Bilimsel olarak kanıtlanmış ki, yemek yaparken ki duygusal haliniz çok önemli. Mutluyken yapılanların modunuz düşükken yapılanlardan kat be kat daha güzel olduğunu fark ettiniz mi? Üstelik tarif olarak birebir aynı oranları kullanıyorken!

Evrim Teorisi


Sonunda yeni mixerim geldi! Ne yazık ki Kitchenaid değil ama beni idare eder şimdilik. Geriye kaldı fırının değişmesine ama ona biraz daha var :). Bu arada ben psikopat gibi Kitchenaid mutfak robotunun fiyat takibinde yaşıyorum. İndirimde fiyatı 799Tl civarındaydı ve normalde 899Tl'ye satılıyordu. Bugün gördüğüm kadarıyla fiyatı 1.395Tl olmuş. Tüylerim diken diken oldu mu?! Tahmin bile edemezsiniz. Hani pahalı bir çift ayakkabı görürsünüz ve ağzınızın suları akar ya.. Kredi kartı size bakar, siz kredi kartınıza..Ve kazanan babanız olur!! İşte ben öyleydim! Kocaman alışveriş merkezinde istemediğiniz kadar dükkan varken ve Serra'yla sevdiğimiz dükkanlardan birinde dolaşıp kıyafet bakarken benim aklımdan "ayy..aşağı insekte ben Zwilling bıçaklara baksam" geçiyordu! İşte okuyucularım, bu bir evrimdir! Ve kıyafetlere şimdiye kadar ne kadar para yatırdığımı bir bilseniz, inanın ağzınız açık kalırdı bu değişimime!
Gelelim dün geceye.. Miskinliğim üstümdeydi. Akşam yemeği olarak patlıcanlı pilav ve esmer şekerli & dijon hardallı somon yapmıştım ki( biliyorum uyumsuzlar ama güzel oldu), Serra beni dışarı çıkartmaya niyetlendi. Limonlu Cheesecake yapacağım için mırın kırın etsem de çıkana kadar Cheesecake'i yapıp buzdolabına kaldırmıştım bile. Gece dinlenirse daha iyi olacak diye düşündüm. Harala gürele bir gecenin sonunda sabah 5:00'te eve geldik. Sabah kursum 10:00'da başladığı ve benimde dakikliğim sağolsun saat 8:00'de kalkmam gerektiğini unutmuştum. Sabah bir gözüm açık öteki gözüm kapalı kursa gittim. Bugün çok sevdiğim kurslardan biri olan çikolata kursu vardı. Açıkçası bugünki konular arasında en sevdiğim Çikolatalı Tart oldu. Hanımlar, özellikle muayyen günlerinizde kesinlikle öneririm! :))) Üstüne başka bir tatlı yemeseniz de olur. Ayrıca sevgili Limonlu, frambuaz joleli ve çilek süslemeli Cheesecake'im annemlerin arkadaş toplantısına gitti. Bağımsız test grubumdaki kişi sayısını arttırdım sonunda. Yarın sonuçları öğrenebileceğim :)
Kendimi zorlamaya ve değişik birşeyler yapmaya karar verdim. Bu haftaki yapacağım şeyler; kruasan, alman pastası, bülbül yuvası, çikolatalı tart, mousse ve sufle. Farklı bir şey gelirse sizinle paylaşacağım. Ama beni en çok heyecanlandıranlar; alman pastası ve bülbül yuvası. Umarım istediğim başarıyı elde edebilir ve mutfakta dans edebilirim :) Parmakları çapraz yapalımm.. :)

Rare Disease Day and the promises of personalized medicine

O ur daughter Ellen wrote the post that I republish below 3 years ago, and we've reposted it in commemoration of Rare Disease Day, Febru...