Kabartma Tozu etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Kabartma Tozu etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

Kendini Aşma Programı

Dün, akşam arkadaşlarım geleceği için sabah erkenden kalktım ve sefil olacağımı bildiğim için döküntü kıyafetlerimi üzerime geçirdim :). Hesaplarıma göre 2 çeşit yapacaktım fakat içimdeki bu durdurulamayan yaratık iş başındaydı. Toplam 4 çeşit cici yapma fikri nereden çıktıysa artık?! :) Yaptım mı? Yaptım vallahi :) Mönümüz şöyle oldu; Pecan Pie, Angel Cake, Çikolatalı Turta ve Pretzeller. Yaaaaaaa! :) İlk önce Pretzellerin yapımına başladım. Arada tuzlu da bir şey olsun dedim açıkçası! Pretzelleri yapmaya korkuyordum! Fakat bendeki cesaret ne gibi sonuçlar doğuracak kimbilir! Hadi hayırlısı :) Mayalı hamuru tuttum ve güneşin altına bırakıp 2 katı olacak şekilde şişene kadar bekledim. Havanın da sıcak olmasıyla hamurcuğum kısa süre içinde kocaman oldu. Fakat Huston şöyle bir problemimiz oldu!! Ağzını jelatinle kapatmış olduğum halde, yavrucağın içine çirkin kanatlı bir böcük girmiş! İnanın bana o, böcek değildi!! "Ayyyy!İ ğrençç!!" diyorsunuz farkındayım! Ama napayim yani!! Uçan şeyleri yok edecek gücüm yok! :))) Bende insanım kardeşim! :) Kıvrak bir zeka örneği göstererek peçeteyle vefat etmiş çocuğu çöpe attım ve hamurumu kaseden alıp tezgahta yoğurdum! :))) Benden iğrenmeyin sakın :)) Yabancının midesine gitmeyecekti eninde sonunda :) Şekil verme işlemine geldiğimde zorlanmadım. Daha önce, babaannem sağolsun çok yediğimve okuldan aldığım  Professional Pastry Chef adlı kitabımda gayet açıklayıcı bir şekilde anlatıldığı için işim kolay oldu! Şanslıyımmmmm.. :) Yine de daha ince olsalardı daha güzel olurlardı. İlk deneme olduğu için biraz pompik oldular ama krem peynirle bir deneyin mutlaka! Kabartma Tozu serptiğim tepsinin üstüne dizdim ve fırına verdim. 15dk gibi bir sürede de oluyorlar. Üzerlerine yumurta sarısı sürüp Kaya Tuzu serptim. Annemler çok tuzlu buldular doğal olarak! Ama böyle yapılıyor ne yapayım! :) Pretzellerim bittikten sonra, Uğur'un yolladığı Pecan Cevizlerini kullanarak, özellikle Missisipide meşhur olan Pecan Pie'ımı yaptım. Bildiğiniz gibi daha önce normal cevizle yapmıştım. Ceviz sevmediğimi göz önünde bulundurursak, bu tatlı cevizlerle ben bile şarap eşliğinde 2 dilim yedim! :) Benden günah gitti vallahi :) Pecan Pie'ımdan kalan hamuru çöpe atmak yerine de Çikolatalı Turta yaptım! Her hafta yaptığım bir turta çeşidi olduğu için seve seve yaptım diyebilirim. Bir tanesini sırf tek başıma bile yiyebilirim sevgili okuyucularım! :) Turtamın üzerine normalde kırıntı halinde Beyaz Çikolata ve Bitter Çikolata koyarım ama çok yormak istemedim kendimi ve çikolata parçacıkları ve dudak şeklinde şekerlemecikler serptim. 3 cici bittikten sonra doymayıp ve gücümün sınırlarını ölçmek için Angel Cake yaptım. Türkçe de Melek Keki olarak geçen kek, içinde Kabartma Tozu veya Tereyağ barındırmıyor. Kilosuna dikkat eden hanımlar için özellikle ideal bir seçim çünkü toplam bütün kekin kalorisi 136kcal! Doğru duydunuz hanımlar! Yumurta akından yapılan kek, ilk önce çok şişse de sonra biraz iniyor! Paniklememek lazım bu durumda tabi! Kekin pişip pişmediğini anlamanın yollarından biri de, ki ben bunu tercih ediyorum, üstüne parmağınızla bastırın ve eğer eski haline dönüyorsa pişmiş demektir!  Kekinizi fırından çıkardıktan sonra kalıpta soğuyana kadar kalsın! İyice soğuduktan sonra kalıptan çıkartabilirsiniz sevgili okuyucularım. Melek kekimi soğuduktan sonra servis tabağına koydum ve üzerine pudra şekeriyle süsledim. Üzerini süslemek için limonlu fondant kullanabilirsiniz. Topmal 4 adet cici olduktan sonra bütün mutfağı temizleme girişiminde bulundum. İşin en zor kısmı sanırım bu! Arkayı toplamak! :)  Ne kadar bulaşık çıktığını bilseniz şaşırırsınız! En son ayaklarımı hissetmiyordum. Arzucuğum, bahçe mangal keyfine dahil edip güzelim yemekler getirdi neyseki! Arkadaşlarım yemek sonrası geldiğinde yorgunluktan ölmüş ve şekerim çıkmış bir haldeydim ama kim güzel kırmızı şaraba hayır diyebilir ki :) Havanın güzelliğinden mi bilmem tatlılarla birlikte şarabın çok çabuk beni uyku moduna sokması gerekirdi. Arada tatlı sonrası bahçeden bahçeye gelen Pirzolalar sağ olsun diyeyim ben :) Gecenin sonu nasıl mı bitti? Çikolatalı turtanın kırıntılarını parmağımızla yiyorduk :) Diyet miyet hak getireeee :)
Bon Appetit!

I Have a Dream!


Haftasonu'nun yorgunluğunu hala atamamış ve hafif nezle olmuş halimle yataktan çıktım. Güzel bir kahve eşliğinde kahvaltımı ettikten sonra, içinde bulunduğum bu şapsal durumu yok etmek amacıyla mutfağa gittim! Sadece 2 dakika boyunca ayakta durdum ve gözlerimi kapadım. Derin bir nefes aldım ve Havuçlu Kek yapmaya karar verdim. Uzun süredir yapmıyordum ne de olsa! :) Daha önce yaptığım Havuçlu Kekler hep muffin kalıplarındaydı. Bu seferde normal yuvarlak bir kalıpta yapmak istedim ve savaş baltalarımı çektim :). Heyyttt! Normalde CheeseCake yaparken kullandığım metal kalıbıma koyayım dedim fakat kalıp büyük gelince "orta boy" olanını kullanmaya karar verdim. İçinde kabartma tozu olsa da, tabağıma konduğu zaman daha yüksek bir kek görme düşüncesi klasik tüketici ruh halimi ortaya çıkardı :). Esmer şeker, Un, Toz Şeker, Tarçın, Mavi Haş Haş, Kabartma Tozu, Bir tutam Tuz, Yumurta akları ve sarıları ve Cevizle yapılan bu güzel melez kızım kasede gayet güzel görünüyordu. Ben ceviz sevmediğim için; normal ceviz yerine Uğur'un Amerikadan gönderdiği Pecan Cevizlerini koydum. Pecan cevizleri daha tatlı olduğu için kekime daha güzel bir tat verdiler nitekim! Unutmadan, daha da havalı oldu! :) Serra, Havuçlu Kek çok sever! :) Eminim onun önüne bu kekimi koysam hepsini bir çırpıda bitirirdi ama yazık olurdu rejimine değil mi? :)) Muffin versiyonu normalde 20 dakika civarında pişiyordu ama artık öğrendiğimize göre; muffinler normal kek kalıplarına göre daha çabuk pişiyorlar! O zaman bu durumda ne anlıyoruz? :) Yaklaşık 40 dakika gibi bir zamanda pişti güzel melez kızım :). Fırından çıkardığımda gelen kokuyu duysanız ne rejim kalır ne de başka bir şey! :) Mis gibi bir tarçın kokusu etrafı sardı. Üstüne, yeşil gıda boyasıyla renklendirdiğim Icing sugarla çevreledim ve Marzipandan havuç figürü yapıp koydum. Havuçlu Kekim kenarda bana bakarken bende Arzu'nun benden istediği Limonlu CheeseCake'i yapmaya başladım. Her hafta yapa yapa elim alıştım tabi! Ezbere bilmek gibisi yok sevgili okuyucularım. Canım arkadaşımın CheeseCake'ini yaparken de yarına siparişim olan 2 adet CheeseCake'i de aradan çıkartayım dedim. İnsan değilim değil mi? Bitkin halim böyleyse :) Otomatiğe bağlanmış bir şekilde yaptım ve buzdolabındaki yerlerini aldılar. Sonra güzel bir rahatlama :) Ama bende tabi işlev bitse de teorik gelişme süreci bitmiyor! Üstüne kitaplarımı açtım ve biraz ders çalıştım, Hatta onunda üstüne sevgili Jacques Torres'in milyonuncu kere izlediğim programını yine izledim! Robocop olduğumdan şüpheleniyorum bazen! :) Fakat düşünürseniz, bir gün şef olduğumda bugünlerde yaptığım şeylerin aslında sadece bir temel oluşturduğunu ve günde ne kadar az şey yaptığımı geriye bakıp göreceğim. Ama ben herşeyi göze aldım! Herşeyi araştırıp öğreniyorum. (Ne yapılır, ne edilir ya da nasıl şef olunur gibi) İleride başıma gelecekleri biliyorum ve bunun için o kadar heyecanlıyım ki sevgili okuyucularım. Aşırı heyecan yaptığım zamanlarda; " Derin nefes al kızım, derin nefes al" diyorum kendi kendime. Şöyle düşünün, uçaktan korkan ve panik atak krizinin ortasındaki bir kişi gibi oluyorum! O an, zamanı durdumak için elimden geleni yapıyorum! Önüme engeller çıkacak, bunu biliyorum ama hiçbirisinin beni devirmesine izin vermeyeceğim! Çünkü ben bir hayal kurdum! Sizde görüyorsunuz ki, bu hayal gerçekleşme yolunda! :) Etrafınıza bakın bir an. Kaçınız hayalinizi gerçekleştiriyorsunuz? Kaçınız olmak istediğiniz yerdesiniz? Büyük şeyler, küçük bir risk alarak gerçekleşiyor. İnanın, oturmakla sadece popolarımız büyüyor :) Ben bir adım attım, sizde sadece bir adım atın. Gerisi gelecek! Görüceksiniz.. Martin Luther King, Jr amca tarihteki en önemli konuşmalar arasında geçen konuşmasında ne demiş kolunu kalabalığa kaldırıp: I have a Dream!
Bon Appetit!

İnsanlık için Küçük Fakat Benim için Büyük Bir Adım


Dün yaptığım ve başarısızlığıma doyamadığım keki sanıyorum biliyorsunuz sevgili okuyucularım. Hırsımdan kendi kendime sinirlenip gittim Kahveli ve Damla Çikolatalı CheeseCake yaptım. Bu sefer ki CheeseCake normalde alışkın olduklarımdan farklı olarak fırında pişen cinstendi. Gece tadına bakamadım. Çünkü CheeseCakelerin aromasının tam oturması için minimum 8 saat buzdolabında beklemesi gerekiyor. Nitekim bende öyle yaptım ve sabah kahvaltıdan sonra Arzu'yla kahve içerken cicimi tatma zamanı gelmişti!! Tabaklara güzelce koydum ve babam, annem,ben ve Arzu, hepberaber test ettik. Workshop'ta yaptığımla aynı oldu! Bir süredir fırında pişen CheeseCake yapmadığım için güzel olmayacağını düşünmüştüm ama ağızda dağılan ve damla çikolatalarla bütünleşen o his var ya, insanın göz bebeklerini büyütüyor! Yedik mi yedik! Bitti mi kerata, valla bitti! :))
Hüsran dolu ve göz yaşlarımın akmasına sebep olan kekim, masa da bana başarısızlığımı hatırlatması için asilce dururken, bende bugün Mader Kek yapmaya karar verdim. Bu hafta bir sürü kek denemesi yapacağım. Ta ki, kek yapmayı unutmayana kadar! Ta ki, içim rahatlayana kadar! Yumurtalar, Pudra Şekeri, Tereyağ, Un, Kabartma Tozu, Limon Kabuğu ve Vanilya esansıyla yapılan bu kek, inanın dün yaptığım zavallıcığa karşılık bir ders oldu! Neydi mottomuz; asla vazgeçilmeyecek! Klasik kek kalıbı kullandım. En sevdiklerim ev yapımı gözükmeleridir. Böyle kalıpların en güzel özelliği; aynı annelerimizin yaptığı gibi olmaları. Fabrikasyon gözüken insan türlerinden haz etmediğim gibi fabrikasyon gözüken yemeklerden de uzak durmaya çalışıyorum, hatta yapmamaya özen gösteriyorum. Iyykk! Bir çırpıda yaptığım Değerli Kek'im fırında yaklaşık 1 saat piştikten sonra görseniz nasıl kabardı sevgili okuyucularım!! Ohh Ohhh! İç rahatlaması ve o duyulan haz gibisi yok! :) "Alt tarafı bir kek" diyorsunuzdur bana fakat benim için o kadar önemli ki anlatamam. İleride bir gün bu günlerime baktığımda, yüzümde kocaman bir gülümseme ile türk kahvesi içerken gülümseyeceğimi hayal ediyorum. "Saçma bir keki bile yapamamıştım ama yılmadım, devam ettim ve bugünlere geldim" diyebileceğim günler için düşünemeyeceğiniz kadar heyecanlanıyorum. Benim, size göre küçük ama bana göre büyük bir hayalim var! Ya sizin?..
Şimdi güzel demli bir çay ve mis kokan kekimi yemek için mutfağa parmak adımlarımla ilerliyorum :).
Bon Appetit!

Pazar Kahvalıtısında Nutella'ya bulanmış PanCakelerim

Sevgili okuyucularım, şapsal bir vaziyette yataktan kalktıktan sonra güzel bir Pazar Günü Kahvaltısı etme fikri ağzımı sulandırdı desem yeridir. Serra'nın da uzun süredir benden yapmamı istediği Amerikan Usülü PanCakeleri hayata geçirmenin zamanın gelmişti bile. Kollar sıvandı ve mutfak faresi pozisyonumu aldım. Amacım; annem, babam ve Serra uyanmadan insanı kendinden geçirtecek bir kahvaltı hazırlamaktı. Olmazsa olmaz peynir çeşitleri, domatesler ve bilimum zeytinler masayı donattı. Hemen ardındanda PanCakelerimi yapmaya başladım. Yapılışı aslında çok basit! Sizde bir Pazar kahvaltısında sevdiklerinize rahatça yapabilirsiniz. 1 bardak su, bir bardak ılık süt, 3 yemek kaşığı eritilmiş tereyağ ve 3 yumurta cam bir kasede çırptım. 3 bardak un, 2 çorba kaşık kadar toz şeker, bir tutam tuz, 1 çay kaşığı karbonat, 1 paket Şekerli Vanilin ve 1 paket kabartma tozu (1 yemek kaşığı) ayrı bir mayonez kasesinde elendikten sonra likit karışımın içine ekledim ve bir güzel çırptım. Tava'yı ısıttıktan sonra da, birazcık sıvıyağ koydum. Yalnız çok fazla olmaması gerekiyor. Fazla gelirse bir peçete yardımıyla üstünden fazla yağı alın. Kepçeyle PanCake karışımını teker teker dökün. Bendeki tava özel olduğu için dört yuvarlak bölümden oluşuyor. O yüzden, yuvarlak şekil almaları bakımından problemim olmadı. Hemencecikte pişiyor keratalar :). Dikkat edin yakmayın sevgili okuyucularım! Elinizde spatula ile başında durmanız gerekiyor resmen :). Tabağa alıp masaya geldiğimde ise, herkes çoktan uyanmıştı :).Eh! Bu güzel kokuya kim uyanmaz değil mi?! Nutellamız ve Pudra Şekerimiz de yerini aldıktan sonra hepberaber resmen yumulduk PanCakelere! :)) Açıkçası günün geri kalanında yenilen şeylere dikkat etmenin ceza olacağı bir gün daha başlamış oldu :). PanCakeleri Mısır Şurubu, Bal ve Çeşitli Meyvelerle de kombine edebilirsiniz. Benim tercihim çikolata versiyonundan oldu. Offf.. yine karnım acıktı işte :) Akşam yemeği için hayranı olduğum Emeril Lagasse usulü Güveçte BeefStraganoff yapma fikri karnımın içinde canavar varmışçasına çıkardığı sesi bir nebze bastırmış oldu :).
Bon Appetit!

Macaronlar Eteklerini Vermiyor!

Küçük yaşta ne istediğinize karar vermek o kadar zor ki! Yok sınavlarmış yok bilmem neymiş! Mesela ben hep bilim kadını olmak istemiştim küçükken. Arkadaşlarıma yumurta-civciv-tavuk döngüsünü anlattığımı ve benimle dalga geçtiklerini hatırlıyorum. Eh! O yaşlarda çocuklar acımasız olabiliyor tabi :). Sonra bir bakıyorsunuz bambaşka bir dünyanın içindesiniz. Son zamanlarda neredeyse 10 arkadaşım onların hayallerini gerçekleştirdiğimi söyledi. Herkesin bir hayali vardır elbet. Ona dokunmak, elde etmek ve kucaklamak sadece bizim elimizde diye düşünüyorum. Hayat, yaptığımız seçimler değil midir?! Açıkçası ben ne aradığımı bilmeden ilerledim yolumda. Sonunda cevabı alacağımı biliyordum! Sonunda anladığımda ise, önümde bir sürü engellerin olduğunu gördüm. Teker teker atlamakla meşgulüm aslında. Sadece belirli bir patikada gidiyorum. Hoş! Birkaç günlüğüne mutfağa girmeme kararı aldım. Dün gece yaptığım, ilk defa denediğim, pasta reçetesi tutmadı! Tabi şöyle şapşallıklar da oldu; annem ısmarladığım krema, hani bildiğiniz krema, yerine şekerli şanti almış! Kabartma tozu yerine görmeden toz krem şanti koymazmıyım ben pastanın içine! :)) Ayıklamak yerine toz kremşantiyi içinde bırakıp tekrar kabartma tozu ilave ettim :) Ağlanacak halime güldüm sonra bu duruma sinirlenip evde yeller estirdim! :)) Tam bir şapşallık örneğiyim :). Ayrıca, internetten topladığım yaklaşık 50 tane Macaron tarifini deneme fırsatı elde ettim gündüz. 50 tanesini topladığınızda, çoğunun aynı olduğunu düşünürsek, toplam 3 tarif elde ettim. Videolar indirdim. 3 reçeteyi de denedim. Hemde üst üste! Sonuç sizce ne oldu?! Tam bir hüsran! Olmuyoooorrrr!!!! Macaronlar eteklerini vermiyorrrrr!!! Üstüne sinirimden oturup ağladım! Evet! Doğru duydunuz! Bildiğiniz ağladım! Gece yatağa yattığımda düşündüğüm tek şey, "şimdi olmadı küçük hanım ama yakında olacak"tı. Ne oldu biliyor musunuz? Sabah gülümseyerek uyandım.. Hadi sizde gülümseyin! Hemde tam şimdi :) Bon Appetit!

Günlük Peynirli Muffinlerim

Öğlen vakti evde miskin miskin oturmuşken insanın karnının deli gibi zil çalması olayını siz de bilirsiniz. İşte bende tam o modda ,ve fırından harika olacağını düşünüp çıkardığım ve tam anlamıyla felaket olan Paskalya Çöreğimin ardından, aklıma Peynirli Muffin yapmak geldi. Buna annemin bayılacağını biliyordum. Hemen kollar sıvandı ve mutfak faresi kimliğime büründüm :). Tarfini sizlerle paylaşmak istiyorum. Eğer evde canınız sıkılırsa veya manchies bir sey arıyorsanız muhteşem ve kolay bir tarif.

Malzemeler:
- 55 gr. terayağ
- 200 gr. sade un
- 2 tatlı kaşığı kabartma tozu ( 2 paket kabartma tozu oluyor)
- 2 çorba kaşığı toz şeker
- 2 yumurta
- 1 tatlı kaşığı toz kırmızıbiber ( isteğe bağlı)
- 125 ml süt
- 1 tatlı kaşığı kekik
- 60 gr. kaşar peyniri
- 1 tutam tuz

Yapılışı:
Fırını 190C ısıtın. Eminönünde satılan kağıt muffin kalıplarınızı (veya derin muffin kalıbını yağlayıp) tezgaha koyun. Tereyağını küçük bir tavada eritin ve ılıtın. Bir karıştırma kasesine veya mayonez kabına unu, kabartma tozunu, şekeri, tuzu ve toz kırmızıbiber'i birlikte eleyin. Başka bir kasenin içine yumurta, süt, erittiğiniz ve ılıttığınız tereyağı ve kekiği iyice çırpın. Süt karışımını kuru malzemelere ekleyin ve kuru malzemeler ıslanıncaya kadar karıştırın. Karışım, inanılmaz homojen olana ve pürüzsüzşene kadar karıştırmayın! Ortaya çıkan karışımı muffin kaplarınızda kaşık yardımıyla 1,5 parmak yukarından boşluk bırakarak koyun. Peynirleri ellerinizle küçük parçalara ayırın ve muffinlerin üzerine serpiştirin. Ardından kalan muffin karışımını üstüne koyun. Peynir içinde eriyecek. Eğer muffin kalıplarınız kağıt değilse, önceden yağlamanız çok önemli! Yapışabilir! Boşluk kalırsa kalıbınızda içine su koyu ki diğerleri eşit pişebilsin. Kabarana ve altın rengini alana kadar yaklaşık 30 dakika pişirin. Fırından çıkardıktan sonra 5 dk. soğutmayı unutmayın :). Hadi afiyetle yiyin bakalım.
Bon Appetit!

Rare Disease Day and the promises of personalized medicine

O ur daughter Ellen wrote the post that I republish below 3 years ago, and we've reposted it in commemoration of Rare Disease Day, Febru...