Göğe bakalım etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Göğe bakalım etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

HADİ BİR HAYAL KURALIM

‘’Hadi bir hayal kur? ‘’ ya da ‘’ Hadi bir hayal kuralım? ‘’
Hiç böyle bir cümleniz oldu mu sizin?
Hiç gözlerinizi kapatıp, kendinizi hop diye içine attığınız, bütün sevdiklerinizi de paldır küldür hayalinize çektiğiniz üç beş dakikanız oldu mu?
 
*******
Dünyanın en naif ve en sakinleştirici cümlesidir bu cümle.
Hayali çok olanların, hayallerin kıymetini bilenlerin, yine sadece hayale değenlerle paylaştıkları bir ayin cümlesi gibidir.
Ya da kadehin dibinde kalan son yudumu içip, kadehi masaya vurup, o an o seste ''Ulan ben bu gece dünyayı kurtarırım be '' hissini yaratan bir sarhoşluktur.
 Gözlerini sıkı sıkı yumup, gözünün önüne gelen o bahçeyi bir daha hiç unutmamak için bir an önce uyumayı isteten bir akıl oyunudur.
 Dünya bok gibi bir yer olduğu için ve her şeye rağmen insan soyu yaşamaya devam etmek zorunda olduğu için küçücük mucizevi anlar yaratma telaşıdır.
 Şarkı söylemek, şiir yazmak, kitap okumak, film çekmek, çocuk doğurmak, doğmuş çocuğu büyütmektir.
Gerçeklerden kaçmak için değil gerçeklere rağmen dünya dönebilsin diye bir şeyler yapabilecek takati bulabilmektir.
Aşktır.
Direnmektir.
Öpüşmektir.
İnce şeylere zaman ayırabilecek kadar hayattan vazgeçmemiş olmaktır.
Bir sahil kasabasında bembeyaz elbiseleri uçuş uçuş sahilde koşturan iki yeni yetmedir.
Masa başında bir hikayeyi film yapmaya çalışan iki genç kadındır.
 Torunlarını büyüten ananelerdir.
Vazgeçmemektir.
Titanik’teki iki küçük çocuğun hiç bir zaman ölmemiş olmasıdır.
Seçmektir , seçilmektir.
Gerçeğin paldır küldür sorgusuzca altına alıp ezdiği zorunlu birlikteliklerden farklıdır.
Seçtiğine doğru akar hayal.  

Masaldır.

Dünyanın en naif ve en kıymetli cümlesidir.
Tıpkı masal gibi.
Nasıl ki masallar herkes için yazılmaz, rast gele her önüne gelen anlatılmazsa hayal de öyle gelişi güzel saçılmaz.
Yani demem o ki hem çok ufacık hem de kalbe sığmayacak kadar derindir.
  
Göğe bakmak,
       vapura binmek, ve
                 bir çocuk sevmek gibidir.
 Çok kıymetlidir, çok ...

İç Ses - 17

 Beklemek... 
 Yeryüzü laneti...
 Öyle bir lanetki sinsice ; bekleyenin tüm dünyasına yayılan, onu hayatın dışına atan, andan uzaklaştıran ... 
  Beklemek umut etmenin aksine insanı takatsiz ve yalnız  bırakan bir kabus. 
  Hayatın herşeye rağmen devam etmeye kurulu düzeninin içinde bekleme hali bekleyenini bir kenara itip şimdi sen bir dur diyor; hayat akacak, insanlar bir yerlere gidecek, yeni şeyler başlayacak, herkes için hayat devam edecek ama sen BEKLE. 
    Orta yerde , ne sağa bir adım ne sola...
     Ne başlayabil,  ne de vazgeç...
     Sadece bekle.  
      Bekle
        Bekle
           B.... 
            
                      ******
     Bu lanetin içine düşmüş, yavaşlayıp, yalnızlaşan ruhun elinde kalan tek şey gökyüzü oluyor bu durumda. 
Yeryüzünün insan eliyle oluşmuş zaman algısına yenilmek madem beklemek, sen de göğe bak yeniden. 
    Çünkü hayat bulutu umut geçiyor gökyüzünde. 
    Sen en iyisi göğe bak yeniden. 



Rare Disease Day and the promises of personalized medicine

O ur daughter Ellen wrote the post that I republish below 3 years ago, and we've reposted it in commemoration of Rare Disease Day, Febru...