Creme Brulee etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Creme Brulee etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

Feda-i CheeseCake'lerim







İşin en zor kısmı hiç bilmediğiniz bir şeyi yapmak bana göre! Her geçen gün ne kadar ilerlediğimi gördükçe inanın AlphaVille dinlerken dans ediyorum :). Ne kadar muhteşem bir his olduğunu ve istediği bir şeyi başarmaya yüz tutmuş arkadaşlar bilirler :). Tabi aralarda kriz geçirdiğim, mutfağın yerinde içime kapanmış bir şekilde oturduğum ya da denediğim bir tatlının rezalet olduğu deneyimler yaşıyorum. Bakmayın, çabuk demoralize olan biriyimdir. Fakat hayata tutunduğum bu konudaki azmim, beni yeniden ayağa kaldırıyor. Deneyimler, deneyimler, deneyimler.. En güzel anlar ise, sipariş aldığım zamanlar oluyor. Gözlerinizi kapatın ve düşünün! Hedefinize ne kadar yaklaştığınızı düşünün okuyucularım. İçiniz kıpır kıpır etmiyor mu? Felaketlerimden birini anlatmak istiyorum size; Dün her zaman yaptığım soğuk CheeseCake kalıplarının dışına çıkayım dedim ve fırında pişen, hani güzel restaurantlarda yediğiniz, CheeseCake'lerden yapma girişimim oldu. Çok güvendiğim kitabımdaki reçeteyi denedim. Kalıbı tepsinin içine koyuyorsunuz ve aynı Creme Brulee, Kaymakçına veya Krem Karamel gibi pişiriyorsunuz 1,5 saat kadar. Zavallım kabardı çok fena! O kabarırken ben üzüldüm resmen. Fırından çıkardıktan sonra her yerine bisküvi parçacıkları serpiştirdim. Bir gece buzdolabında beklesin kendisi dedim. Bununla doymadım tabi ben ve akrabamızdan aldığım reçeteyi yürürlüğe soktum. Soğuk CheeseCake'imin tarifine çok benziyordu açıkçası. Bana daha güven verdi! O da 1 saat kadar pişti fırında. Ötekisi gibi buzdolabındaki yerini aldı. Bugün akşam 5 çayında Arzu, Annem ve Ben ağır dedikodu yaparken test edelim dedik. Sonucun tam bir felaket olduğunu düşündüğüm yavrucaklarım, inanın harika olmuşlardı! Özellikle Limonlu CheeseCake offffff.. Tam istediğim kıvamdaydı! Ağızda dağılan, yerken gözlerinizi hafif kıstığınız an vardır ya, işte tam öyle oldu :). Bon Appetit!

Zavallı Mixerim Sizlere Ömür


Bugün kendimi eski tarif kitaplarının arasına gömdüm. Annemden ve anneannemden kalma bütün tariflerini psikopat gibi inceledim. Burma tatlısından başlayıp kurabiye tariflerine kadar bir solukta hepsini okudum. Sonra aklıma Alman Pastası yapmak geldi. Sahip olduğum hiçbir kitapta Alman Pastasının tarifini bulamadım ve bunun üzerine internette araştırdım. Bulduğum sonuçlar beni tatmin etmedi ve sonunda pasta konusunda aşırı yetenekli halamı aradım. Kendisi Almanyada yaşıyor. Daha iyi kim bilecek değil mi? Onun tarifi de eğer düşündüğüm gibi olmazsa karşı komşumuz pastane sahibi, ona bütün ısrarcılığımla sorma düşüncesindeyim :) Hatta kapılarının önünde yatsam..hmm..O da olur sanki :) Önümüzdeki hafta yapacağım Alman Pastası girişimimi sizlerle paylaşacağım.
Gelelim geçen gün yaptığım Creme Brulee'ye.. Kursta kahveli yapmayı öğrendiğim için dedim ki farklı bir şey olsun ve sade yapayım bu sefer de. Tabi kahve yumurta kokusunu aldığından kahveyi çıkartınca yumurta kokusunun ağzımda keskin bir tat bırakacağını kestiremedim. Mükemmelim değil mi?! :)) Eh öğreniyoruz. Öğrenci olmak böyle bir şey. Sonuç görüntü muazzam hani tadı da öyle fakat yumurta kokusunun fark edilmemesi imkansızdı. Bende hemen şefe sordum ve tabii ve yine tabi ki vanilya koymam gerektiğini öğrenmiş oldum. Neymişşşşş? Yumurta kokusunu bastırmak için vanilya koyacakmışızz :)
Son zamanlardaki yoğun çalışmalarım sonucu bugün piramit pasta yaparken zavallı eski mixerim sağ kolunu feda etti okuyucularım. Binbir parçaya ayrılan zavallı şeyi her ne kadar tamir etmeye çalışsam da ne yazık ki çoktan ömrünü doldurduğunu anladım ve yoluma tek koluyla devam etmek zorunda kaldım. Biraz kol kası yapmak zorunda kaldım fakat sonuç yine güzel oldu. Şu anda babam afiyetle yiyor :). Bugün o kadar yoruldum ki, sa
dece bugünlük mutfak temizliğini anneme bırakmak mecburiyetimdeyim..oppssss :))
(R.I.P. TEFAL MIXER )

PASTACI OLMAK İÇİN NELER YAPIYORUM


Hayatta bir sürü şeyi denemiş ve başarılı olmuş biri olarak hiç birisinden hoşnut kalmadığımı itiraf etmem gerekiyor. Finans, grafik tasarım, seramik, resim ( tamam bu benim icin ayri bir şey), fotograf çekmek, kişisel gelişim programları, beden dili, yüzme, tenis, basketbol, modern dans, latin dansları, pilates, yoga, sosyal sorumluluk projeleri, aksesuar ve kıyafet tasarımları, hukuk ( bütün seçmeli derslerimi hukuk almıştım), kitap yazma, moda, web siteleri yapma, lisan öğrenmelerim, vb. şeyler bile bana kek, kurabiye, çikolata yapmak kadar zevk vermedi. Elimi attığım her işin üstesinden gelebilmeyi bende istemedim ama oldu iste :/
28 yıllık hayatımda o kadar alana dağıldıktan sonra hayatımın geri kalanında kendimi mutlu edecek bir şey yapmaya karar verdim. İşin en güzel kısmı ise; un, krema, yumurta ve küvertürler ile haşir neşir iken sadece mutlu oldugumdur. Yugoslav kökenli bir aileden geldiğim en için genetik olarak yemek yapmaya ve yemeye inanılmaz meraklıyım. Bizim ailede yemek yapmayı bilmiyorsanız garip karşılanıyorsunuz. Yaşı kemale ermiş hanımlar " Nasıl yemek yapmayı bilmezsin?!" bakışını hemen takınıyorlar. Doğal seleksiyon içerisinde siz de kendi misyonunuzu edinip mantı yapmayı öğreniyorsunuz. Sonrası geliştirmeye bakıyor. Bende öyle yaptım. Bir sürü yemek ve pasta kitabı alarak başladım. onra hayranı olduğum fransız mutfağıi sonra hint, italyan derken kendimi Sacher Torte yaptığımı zannedip mermer kıvamında garip bir şey yaparken gördüğümde irkildim. Çok iyi bir "Sacher Torte" yapmak en büyük hedefim!!!! !
Ilk pastane acmaya karar verdiğimde düşünebileceğimden daha zor olduğunu bilmiyordum. Fakat yine de her gün 5 çeşit kurabiye, hafta da 3 çeşit pasta yaptım aylarca. Bunların hepsi internette yayınlanan tariflerden, blog sitelerinden ve kitaplardan edindiğim bilgilerle oldu tabi. Sonra baktım ki olmuyor böyle, dedim benim kursa gitme zamanım gelmiş. Tamam, benim keklerine herkes bayılıyor da..eeeeeeee?
Sonunda en parasız dönemimde çikolata kursu ile başladım herşeye..Kursa gitmekle kalmadı tabi.. Önüme ne fırsat geçerse yapmaya başladım. Geliştiricem ya kendimi.. Şu sıralarda gittiğim amatör kurs olan pastacılık var. Yakınlarım yaşadı :)) Creme Brulee, Cheesecake, Panna Cotta falan tamamdır. Ama ya benim gibi büyük kitlelere sesinizi duyurmak istiyorsanız? Birkaç ay sonra profesyonel kurs başlıyor. Ona gitmek için elimden gelen herseyi yapacağım!
Sizce bir şeyi bu kadar istemek olmasını sağlar mi?.. Sanırım birlikte göreceğiz.

Rare Disease Day and the promises of personalized medicine

O ur daughter Ellen wrote the post that I republish below 3 years ago, and we've reposted it in commemoration of Rare Disease Day, Febru...