Alman Pastası etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Alman Pastası etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

Biz Fabrika Değiliz, Sadece Ekmekçiyiz!


Yataktan sabahın köründe fırlayıp üstümü başımı özensiz bir şekilde halletikten sonra güzelce bir kahvaltı ettim. Kahvaltı dediysem kuru bir dilim ekmek! :( Hani dikkat ediyorum ya kendime yoksa bu yolun sonu iyi değil gibi görünüyor:). Kapıdan annemi sürüklerken içim kıpır kıpırdı. Sonunda ekmek yapmayı öğrenecektim. Farkındaysanız gitgide ilerliyorum. Kursa yolların yapımı yüzünden zar zor gittikten sonra yerimizi hemen kaptık :). Çağdaş İsrail Mutfağının yıldızı Executive Chef Erez Komarovsky bütün sıcaklığıyla bizi karşıladı. Şefin mottosu şöyleymiş: "Biz fabrika değiliz, sadece ekmekçiyiz". Normalden uzun süren eğitimde Pırasalı Challah Ekmeği, Fransız Campagne Ekmeği ( Pan de Campagne), Biberiye ve Patatesli Roll Ekmek, Koyun Peyniriyle Doldurulmuş Domatesli Ekmek yaptık. Yanında extra tricklerde gördük. Fransız tarzı ekşi maya yapımı gibi. Tabi bendeki heyecanı bir düşünün! Elim ayağım titredi bir ara hamuru yoğururken. İçimden "Az kaldı kızım, az kaldı" dedim bütün eğitim boyunca. Pür dikkat dinlemek ve not almakta üstüme adam tanımam zaten. Üniversiteden kalan bir alışkanlık olsa gerek. Harikulade geçirilen zamanın ardından süre yetmediği için kalan son iki ekmeği evde yepyeni fırınımda yaptım! Siftah yaptım diyelim :)) Tabi ekmek pişerken nemlendirsin diye fırının içine atılan buzlar biraz beni korkuttu ama fırına zarar vermiyormuş. Akşam yemeği saatinde hazır olan ekmekleri babama yedirme sırası geldiğinde, annemle pırasalı olanı söylemedik! Sadece patatesli dedik. Çünkü sevgili ve yemek seçen tombul babam, ağzına pırasa koymaz!! Görseniz bir beğendi! :). Tamam, çakallık yaptık birazcık ama olsun. Hapur hupur götürdü bütün ekmeği :)). Bu eğitim, profesyonel eğitimimden önce yakalayacağım çok büyük bir şanstı. Ve bende kaçırmadım açıkçası :). Kendimi aşıp bizim buradaki ekmek fırınında bu yaz staj yapmaya karar verdim. İşte okuyucularım, aklına bir şeyi koymuş bir kız olarak çabalarıma ben bile şaşırıyorum. Kocaman bir okyanusta yüzmeye çalışan küçük japon balığı misali.. Önümde açılan bütün yollara şükrediyorum! :). Bu arada Arzu'dan Alman Pastası tarifi geldi sonunda! :) En yakın zamanda onu da deneyeceğim ama ondan önce Haş Haşlı Çöreeeeekkkkkk :). Bon Appetit!

Yaban Mersinli Tart Yapma Hırsım


Alman Pastası hüsranından sonra geceyi çöp kutusuna bakarak geçirmeme kararı aldım ve kolları sıvadım. Yeni aldığım kitaptaki tart tarifini deneyeyim dedim. Hamuru bir güzel açtım. Buzdolabında beklettim. Yalnız kursta öğrendiğimin aksine yumurta yerine su koydum hamurun içine. Deneyip görmem lazımdı. Aslına bakarsanız pek fark olmadı. Demek böyle de olabiliyormuş. Yaban mersinlerini pudra şekeri, un, limon suyu'yla karıştırdıktan sonra tartımın içine koydum. Üstünü de resimde gördüğünüz gibi kafes şeklinde yaptım. Bunları hamur kesme aletiyle 1 cm'lik aralıklarla kestim. Bununla da kalmadım tabi. Biraz daha süsleme yapmam gerektiğine kanaat getirdim. Kalan hamurdan 2 tane yaprak şekli kestim ve tam üstüne koydum. Ah, Görüntü harikulade oldu! Üstüne yumurtanın sarısını da sürdüm ve korkarak bozuk fırınıma güzelim tartımı koydum. Fırına koyduğum esnada saat gece 2.30 gibiydi. 40-45 dk. içinde pişecek tartımı beklerken masanın üstüne kafamı koydum ve ardından fırının saat sesine uyandım. Sefillik çektiğimi düşünüyorsanız, çok yanılıyorsunuz! Bundan inanılmaz haz alıyorum. Her ne kadar annem ertesi sabah yapmam gerektiğini söylese de, ben pişirmeden uyumayacağımı çok net cümleyle belirttim :) Tartımı fırından çıkartırken inanın hiç şaşırmadım. Yumurta sarısı olan yerler olması gerekenden daha çok pişmiş ve tabanı olması gerekenden daha az pişmişti. Yatmadan önce aldığım karar şuydu: Acilen yeni bir fırın almam gerekiyor!

Bir Alman Pastasının Devekuşu Sendromu


Kolları sıvayıp güzeller güzeli Alman Pastamı yapmaya hazırlandım. Tarifi karşıma koydum ve başladım yapmaya. Tarif fena gözükmüyordu ama daha önce hiç denemediğim için emin de olamıyordum. Fırına koydum ve yavaş yavaş kabarmasını bekledim. İlk vukuat; fırınım artık ne yapacağını şaşırdığı için üstünü normal pişirdi altı simsiyah!! Alt ve üst aynı derecede pişmiyor malesef! Alt kısmı kestim. Bir bacağı kesilmiş gibi oldu zavallının. Üstüne yeni aldığım pasta kesme aletimle ortasından keseyim dedim bu sefer de parçalanmanın kenarından kıl payı döndü. Bende aldım elime bıçağı, içimden "dümdüz kesebilirim.. Dümdüz kesebilirim" diyordum. Fena da kesmedim hani. Arkamı bir dönüp pudra şekerini aldım ki ne göreyim! Annem elinde bıçakla pastamın ortasını deşiyor! Sebebi ise; "kremanın daha iyi içine oturması için" gibi garip bir cevap verdi. Gözlerim fal taşı olmuş vaziyette küçük çocuklar hatta manga karakterleri gibi ağlamaya başladım. "Pastamı sabote ettin!" diye tükürüklerimin arasından bağırmamı söylemiyorum bile. Ve hayal etmeniz bakımından söylüyorum ki, üzerimde un içinde bir önlük ve elimde şef bıçağı vardı. Ne kadar tehlike içerdiğimi bir düşünün! :) Başladığım bir işin sonunu getirmeden o işi hayatta bitirmeyen bir karakterim olduğu için pastamı pudra şerkeri ile süsledim. Etrafına da ince bir tabaka krema geçtim. Test etme zamanı geldiğinde içine haddinden fazla toz vanilya koyduğumu fark ettim. Acımsı bir tat oluşmuştu. Sonuç: Alman pastam çöplükteki yerini aldı!
B planı olarak Arzu'ya söyledim onkların yaptığı Alman Pastası tarifini istediğimi umarım bugün ya da yarın en geç getirecek. Bugün ne öğrendim; Devamlı dene!, Yılma!, Bugün başaramamış olabilirsin fakat bir gün başaracaksın!

Çeyize Kaldırılan AGA Mutfak Önlüğü


Bugün yaptığım en güzel şey, Kanyonda AGA'ya girip kendime koyu yeşil AGA mutfak önlüğü almak oldu. Yani tamam onu giyip kirletme düşüncesi benim için dehşet verici! Ben de ne yaptım? Çeyizime kaldırdım tabi ki hihihi :). Babamdan söz aldım oradan bana fırın alacağına dair. Nasıl mutluyum anlatamam. Hoş, bu ne zaman olur bilinmez ama katalogları benimle incelemesi tüylerimi diken diken etti. Hmmpffhh.. Üstüne gidip kendime birkaç döküm tencere ve hamurişi kitabı daha aldım. Babam bana nazar değeceğinden korkuyor. Nede olsa artık ayakkabılar bana o kadar lezzetli gözükmüyor!
Bu hafta mutfak önlükleri tasarlamaya karar verdim. Rengarenk olacaklar. Ayrıca yarın önemli bir gün benim için çünkü Alman Pastası günü! Çok heyecanlıyım. Umarım düşündüğüm gibi bir sonuç elde ederim. Onu yapabilmek bana çok güç verecek. Aynı arabalara modifiye edilen nitro gibi :) Kötü senaryoda ise; İstanbulda en iyi Alman Pastası yapan yerin karşı komşunuz olması büyük bir avantaj :). (Arzucum , kobayım olarak, pastanın tadını denedikten sonra, beğenmezsen tarif ellerinden öper! :) )
P.S: Bilimsel olarak kanıtlanmış ki, yemek yaparken ki duygusal haliniz çok önemli. Mutluyken yapılanların modunuz düşükken yapılanlardan kat be kat daha güzel olduğunu fark ettiniz mi? Üstelik tarif olarak birebir aynı oranları kullanıyorken!

Zavallı Mixerim Sizlere Ömür


Bugün kendimi eski tarif kitaplarının arasına gömdüm. Annemden ve anneannemden kalma bütün tariflerini psikopat gibi inceledim. Burma tatlısından başlayıp kurabiye tariflerine kadar bir solukta hepsini okudum. Sonra aklıma Alman Pastası yapmak geldi. Sahip olduğum hiçbir kitapta Alman Pastasının tarifini bulamadım ve bunun üzerine internette araştırdım. Bulduğum sonuçlar beni tatmin etmedi ve sonunda pasta konusunda aşırı yetenekli halamı aradım. Kendisi Almanyada yaşıyor. Daha iyi kim bilecek değil mi? Onun tarifi de eğer düşündüğüm gibi olmazsa karşı komşumuz pastane sahibi, ona bütün ısrarcılığımla sorma düşüncesindeyim :) Hatta kapılarının önünde yatsam..hmm..O da olur sanki :) Önümüzdeki hafta yapacağım Alman Pastası girişimimi sizlerle paylaşacağım.
Gelelim geçen gün yaptığım Creme Brulee'ye.. Kursta kahveli yapmayı öğrendiğim için dedim ki farklı bir şey olsun ve sade yapayım bu sefer de. Tabi kahve yumurta kokusunu aldığından kahveyi çıkartınca yumurta kokusunun ağzımda keskin bir tat bırakacağını kestiremedim. Mükemmelim değil mi?! :)) Eh öğreniyoruz. Öğrenci olmak böyle bir şey. Sonuç görüntü muazzam hani tadı da öyle fakat yumurta kokusunun fark edilmemesi imkansızdı. Bende hemen şefe sordum ve tabii ve yine tabi ki vanilya koymam gerektiğini öğrenmiş oldum. Neymişşşşş? Yumurta kokusunu bastırmak için vanilya koyacakmışızz :)
Son zamanlardaki yoğun çalışmalarım sonucu bugün piramit pasta yaparken zavallı eski mixerim sağ kolunu feda etti okuyucularım. Binbir parçaya ayrılan zavallı şeyi her ne kadar tamir etmeye çalışsam da ne yazık ki çoktan ömrünü doldurduğunu anladım ve yoluma tek koluyla devam etmek zorunda kaldım. Biraz kol kası yapmak zorunda kaldım fakat sonuç yine güzel oldu. Şu anda babam afiyetle yiyor :). Bugün o kadar yoruldum ki, sa
dece bugünlük mutfak temizliğini anneme bırakmak mecburiyetimdeyim..oppssss :))
(R.I.P. TEFAL MIXER )

-İSTEKLERİM -

- Fas'a gitmek
- İnci Kolye ( TAMAM)
- Brabantia Şef bıçak ( TAMAM)
- Aşık olduğum adamla evlenmek - çekirdek aile kurmak
- Wüsthof Şef Çantası ( TAMAM)
- Wüsthof Şef Bıçağı ( TAMAM)
- Zwilling EkmekBıçağı
- AGA Ocak
- Kitchenaid Stand Mixer ( TAMAM)
- Chanel 2.55 çanta
- LunaPark'a gitmek ( TAMAM)
- Christian Louboutin klasik stilletto almak
- Bir duvarı tuğla olan salonu ve beyaz kalebodurlu house cafe ayarında design ettigim sevimli bir ev
- Saçlarımın uzaması ( TAMAM)
- Macbook Pro
- Yılbaşını Pariste geçirmek
- Tiffany's Bilezik
- Saçlarımı doğal haline döndürmek ( TAMAM)
- Havuza girip, havuzda kırmızı şarap içmek ( TAMAM)
- Nar koleksiyonumu büyütmek ( TAMAM)
- Bahçede mangal partisi vermek ( TAMAM)
- Yağlı boya tablo yapmak
- Sacher Torte yapmak ( TAMAM)
- Vespa
- Ebru yapmayı öğrenmek
- Sepetli bisiklet almak
- Pilates yapmaya yeniden başlamak
- Gün içerisinde en az 2 litre su içmek ( TAMAM)
- Lomography makinesi almak( TAMAM)

- Fransa'ya gitmek
- İtalya'ya gitmek
- Denize bir şekilde girmek
- Kan tahlili yaptırmak ( TAMAM)
- Yazmakta oldugum kitabı bitirmek
- Koltuğun üstüne çıkıp zıplamak ( TAMAM)
- Squash öğrenmek
- 1 sene içerisinde minimum 50 kitap okumak ( TAMAM)
- Serra'yı bir dövme daha yaptırmasına ikna etmek ( TAMAM)
- Pastane açmak( TAMAM)

- Rokoko yapmak
- Antika koltuğumu kaplattırmak ( TAMAM)
- Pasta Turntable almak ( TAMAM)
- Mutlu olmak ( TAMAM)

sanirim aklima bu kadar geliyor simdilik.. :)
P.S: İsteklerim oldukça yanlarına ilerleyen zamanlarda  ( TAMAM) yazacağım.


Rare Disease Day and the promises of personalized medicine

O ur daughter Ellen wrote the post that I republish below 3 years ago, and we've reposted it in commemoration of Rare Disease Day, Febru...