Çırpma Teli etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Çırpma Teli etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

Çikolata Zevkine Sarmalayan Brownie'lerim


Dün gece, Karpuz Yontma Sanatını araştırıcam diye uykusuz kaldım. Sabah kalkınca insan tabi dünyada mıyım? Neredeyim? diye düşünüyor :). Sabah kalkınca aklıma bugün, Brownie yapmak geldi. Hani ağızda dağılan, içi yumuş yumuş ve çikolata zevkine sarmalamaları en büyük isteğimdi. Daha önce hep muffin kalıpları içine yapmıştım. Bugün de, değişiklik yapıp Starbucks'ta satılan şekilde yapmak istedim. 4 Yumurta, Şeker ve 2 gram Tuzu çırpma teliyle çıptım. Ardından erittiğim Tereyağın içine 400 gram kadar Bitter Çikolata koydum. Çikolata tereyağın içinde eridi tabi :). Ohhh.. Misssss.. Tereyağı kokusuna bayılıyorum! Çikolatalı karışımı yumurtalı karışıma ekledim ve iyice çırpma teliyle çırptım. Homojen bir karışım elde edince de dikdörtgen kalıbımın içine döktüm. Dökerken de nasıl heyecanlandım anlatamam size sevgili okuyucularım. Sonucu dört gözle bekledim desem yeridir! 170C turbo fırında yaklaşık 15 dakika da pişti yavruşlar. Turbo da daha iyi pişiyor aklınızda bulunsun! İlk başta ben normal fırında denedim ama öyle kabarmıyor ve içi güzel pişmiyor. Piştikten sonra kalıbından çıkartırken bir kısmı parçalandı itiraf ediyorum. Eninde sonunda bu kalıpta Brownie ilk defa denedim :). Neyse ki, en güzel kısımları kurtuldu. Bundan sonraki yapışımda kalıp konusunda deneyimli oldum :). Eski metal kalıp takıntım olduğu için silikon kalıp kullanmayı pek sevmiyorum. Tamam! Hiç sevmiyorum! Ev hanımları için çok ideal fakat ben profesyonel olmaya çalıştığım için işin zoruna kaçmalıyım değil mi? Sonuç: Diyet bozan, Aklı alan ve Yerken insanın gözlerini kapattıran bir Brownie! :)
Görev başarıyla tamamlandı! :)
Bon Appetit!

Vivaldi Kıvamında Éclair Pastalarım ( Vivaldi Yıldırımları )

Sabah ilk uyandığınızda aklınıza ne gelir? Sevgili gelir akla yada kaç kilo oldum acaba?, Bugün yine işe mi gideceğim?!, offf..Bugün şu ödemeyi yapmam lazım! Yaşasın çok istediğim o şeyi alacağım bugün! gibi bir sürü cümle türetebiliriz. Benimse aklıma genelde bugün ne tatlısı yapsam ya da ayyyy!!! bugün bilmem ne tatlısı günü! diye cümleler geliyor. Beyin farklı çalışıyor tabi. Yani Charlie'nin Çikolata Fabrikasının gerçekten var olma olasılığına inanan bir insanım, düşünün bir! :). Dün sabah kalktığımda çok değişik Eklerler yapma isteğiyle yataktan resmen fırladım. Hepimizin bildiği Ekler Pasta, fransızcada "Éclair" yani "Yıldırım" dan alıyor ismini sevgili okuyucularım. Daha önce yaptım mı? Hayır! Hem ilk denemem hem de değişik bir şey yapma girşimi! Çok ilginç bir birleşim değil mi? :) İşte tam ben! :) Elimde tam anlamıyla bir tarif bile yoktu mutfağa girdiğimde. Bütün kitaplarımı masanın üstüne dizdim. Birer birer bakmaya başladım. Hmmm.. bu olabilir.. Bu kesinlikle olamaz diye sesli düşünürken yeni aldığım yabancı kitabıma bakmak aklıma geldi! Hani fotoğraf karesindesinizdir ve sağ yukarıdan baloncuk çıkar! Çınnn!! diye bir ses duyulur! O anı yaşadım ben! :)) Kutsal Reçete kitabımı açtım yanına da. İkisini karşılaştırdım ve mutfak meleklerim yardımıma koştu!! İki reçetete bildiğiniz birbirinin neredeyse aynısı çıktı. Yabancısında sadece farklı olarak süt vardı. Ama ben çok yumuşak olur düşüncesiyle süt koymaya cesaret edemedim. Nitekim, Choux Hamurum ( Pâte à Choux) süper oldu! Artık Profiterol de yapabilirim gönül rahatlığıyla! Gelelim içine doldurulacak pastacı kremasının yapımına. Daha önce milyon kere yaptığım Pastacı kreması inanmazsınız süt kesti! Ben, sevgili ocağımdan dolayı olduğunu düşünüyorum. Bendeki tarif bildiğiniz anne tarifi. Anne tarifleri hep tutaaarrrrrr!!!Baktım ki süt kesti, her zamanki gibi demoralize olup televizyonda seyrettiğim Beyaz Fırının Ustasının Mısır Nişastalı tarifini denedim! Oldu mu sizce?! Hayırrrrr!!! Yavrucak katılaşmadı bir türlü! Onu da ocaktan aldım. Çöküntüye uğradığımda genelde ya panik olur elimi falan yanlışlıkla keserim :) ya da kimseyle konuşmadan oturup sakinleşirim. Sakinleşmeyi tercih ettim bu sefer :)). Yeniden ilk tarife dönmeye karar verdim. Bu sefer de ocağın sağ tarafında pişirdim kendisini. İşin en ilginci; 3.cü seferde oldu! Aynı malzeme aynı miktar hem de! Beni gıcık edecek ya! Pastacı kremam da olduktan sonra, ben tembelliğe kaçtım ve içine kaşıkla sürdüm. İnsan olsaydım sıkma torbasıyla sıkardım! Ama ne de olsa daha ilk sefer yani! Bu süreci de tamamladıktan sonra üst kısımlarına geldi sıra. Söylemem gerekiyor ki, iç kısımlarının tatlarını değişik yaptım fakat burada ne yazık ki size söyleyemeyeceğim. Fikirlerim çalınabilir çünkü. Ayrıntılar bende gizli :) Üstlerini de pembe , yeşil, mavi ve çikolatalı fondant yaptım. Biraz etrafa bulaşsa da dediğim gibi ilk sefer olarak bence fena da olmadı hani yani :). Hele mis kokulu hanımlar, period dönemindeyseniz inanın bu tatlı bulunmaz bir ilaç :). Annemle mutfakta yine Çaaaaaaaakkkk!! yaptıktan sonra kapıda beliren postacının elindeki paket ilgimi çekti. Pennsylvaniada oturan çok sevdiğim takı tasarımcısı arkadaşım Rosalie'den kabarık sarı bir paket gelmişti. Heyecanla paketi açtım. İçinde küçük bir kutucuk! Bir gün muhteşem bir pastacı olacağımı yazmış notunda. Kutuyu açtığımda; Çırpma teli şeklinde kendi yaptığı gümüş kolye'yi gördüm. Sanırım hiç boynumdan çıkarmayacağım! Benim küçük şans tılsımım :).
Ayy..Nasıl da parlıyoooorrrr :)
Bon Appetit!

Rare Disease Day and the promises of personalized medicine

O ur daughter Ellen wrote the post that I republish below 3 years ago, and we've reposted it in commemoration of Rare Disease Day, Febru...